Kadınlar bedensel olarak farklı süreçlerden geçerek yaş alırlar. Fizyolojik farklılıkları gereği ağız ve diş sağlığı konusunda erkeklerden daha titiz ve dikkatli olmaları gerekir. Ergenlik, mens dönemi dediğimiz adet dönemleri, gebelik, menopoz ve yaş almanın getirdiği kemik erimeleri gibi sağlık sorunlarının eşlik ettiği dönemler kadınlar için fiziksel ve hormonal değişimin yaşandığı evrelerdir. Bu süreçlerde kadınların ağız ve diş sağlığına daha fazla önem vermeleri gerekir. Ağız ve diş sağlığı konusunda kadınlara dair ayrı bir başlık açarak bu noktalara dikkat çekmek istiyoruz.
Kadınların yaşa ve yaşantılarına bağlı olarak fark gösteren fizyolojik değişiklikleri hormonlarının artışına ya da azalmasına neden olur. Hormon seviyelerinin değişimi diş ve diş etlerinin hassasiyetini artırır. Kadınların dönemsel değişikliklerinde ağız ve diş sağlığı için gerekli diş fırçalama, diş ipi kullanma, gerektiğinde ağız çalkalama suyu kullanımına daha fazla önem vermeleri gerekir. Kadınların yaşamları boyu geçirdikleri dönemeçler ve etkilerini ayrı ayrı açarak nelere dikkat edilmesi gerektiğine değinebiliriz.
Kadınların Yaşam Boyu Geçirdiği Fizyolojik Değişimler ve Etkileri Nelerdir?
Kadınların ergenlik sonrası başlayan biyolojik gelişim ve değişimleri adet dönemleri, gebelik dönemi ve menopoz dönemi olarak ayrılabilir. Fizyolojik değişimlerin yaşandığı bu süreçleri ve etkilerini ayrı ayrı inceleyebiliriz.
Kadınların Adet Dönemleri Ağız ve Diş Sağlığını Etkiliyor mu?
Menstrüasyon (Adet Dönemleri): Mens döneminden önce bazı kadınlarda diş etlerinde şişme, ödem, kanama, hassasiyet görülebiliyor. Bazı kadınlarda ise ağız içinde uçuk yada yaralar oluşabiliyor. Adet dönemi başladığında ağız içi oluşan hassasiyetler kendiliğinden geçebiliyor. Adet dönemlerinde ağız kokusu şikayetleri olabiliyor. Genel olarak kadınların daha hijyenik olmaları gereken bir süreç, bu yüzden ağız içi bakıma da ayrıca önem vermeleri sağlıklı olacaktır.
Gebelikte Ağız ve Diş Sağlığı İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Hamilelikte Ağız ve Diş Sağlığı: Annenin ve bebeğin sağlığı açısından hamilelikte dengeli ve düzenli beslenme önemlidir. Bebeğin diş gelişimi hamileliğin ikinci ayından itibaren başlar. Gebelikte doğacak bebeğin sağlıklı diş gelişimi için kalsiyum fosfor ve bol vitamin içeren gıdalar tüketilmeli.
Gebeliğin ilk dönemlerinde mide bulantısı yaşanıyorsa, ağız içi hijyene ekstra dikkat etmek gerekecektir.
Kusma ağız içinde asitlenmelere neden olur. Dişlerde hassasiyet oluşur, bu aşınma çürüklere sebep olur. Kustuktan hemen sonra dişleri fırçalamak diş yüzeylerini hassas oldukları için aşındıracaktır. Yüzeye kısa sürede fırça sürülürse dişler tahriş olacaktır. Bu yüzden kusma sonrası önce ağız bolca çalkalanmalı, yarım saat sonra dişler fırçalanmalı.
Hamilelik gingivitisi: Gebelikte tükürükteki asit seviyesi artar, bu da dişleri çürümeye daha yatkın hale getirir. Hormon seviyelerinde ani yükselişler yaşanır. Östrojen ve progesteron hormonlarında artışlar olur. Gebelikte kusma var ise kusmanın ağız içinde oluşturduğu asit gibi etkenlerle hamilelerin dişlerinde ve diş etlerinde hassasiyet, kanama, şişme, kızarıklık, diş eti renklerinin pembe değil kırmızı oluşu, şişlik, ödem, iltihap, hassasiyet görülebilir. Diş etlerinde yaşanan bu hassasiyet hamilelik gingivitisi olarak adlandırılır. Buna hamilelik periodontitisi de denir. Genellikle hamileliğin ikinci ayında başlayıp sekizinci ayında en yüksek noktasına ulaşır. Ağız bakımı sağlandığında hamilelik sonrası kendiliğinden geçer. Ağız bakımına dikkat edilmediğinde tartar oluşumu artacaktır. Bunlara bağlı diş çürükleri yaşanır. Bu yüzden gebeliği planlayan kişilerin gebelik öncesi ağız bakımına önem vermeleri, diş hekimi kontrolünden geçerek gereken tedavilerini olmaları en idealidir.
Hamilelikte hormonal değişim ve diş eti sorunları nedeniyle diş eti apsesi oluşabilir. Yani diş etleri iltihap nedeniyle şişerek büyüyebilir. Gebenin beslenmesini yada ağız içi hijyenini etkiliyorsa iltihap alınabilir. Genel olarak gebelik sonrası ağız hijyeni iyi yapıldığında kendiliğinden geçer.
Hamilelikte beslenme alışkanlıkları değişir. Daha sık aralıklarla yemek yada atıştırmalıklar tüketilir. Sık beslenme araları nedeniyle diş aralarında kalan yemek artıkları bakteri oluşumuna zemin hazırlayacağı için öğünlerden sonra dişler temizlenmeli ve daha sık fırçalanmalı.
Hamilelikte diş eti kanaması, diş eti hassasiyetleri nedeniyle dişlerini fırçalamaktan çekinen anne adayları var. Bir diş hekiminden randevu alarak muayeneden geçip hekimin tavsiyelerini izlemek en iyisi olacaktır.
Hamilelik sürecinde dişlerinizde bir işlem yaptırmanız gerekirse kadın doğum uzmanınızın da onayını alarak işlem yaptırabilirsiniz. Hamileliğin tüm süreçlerinde işlem yapılabilir fakat bunun için en iyi zamanlama hamileliğin üçüncü ve altıncı ay aralığıdır (2. Trimester dönemi). Tüm işlemlerde olduğu gibi hamileliğin ilk ve son üç ayı kritiktir. Gerekli olmadıkça işlem gebelik sonrasına ertelenir.
Gebelikte diş röntgeni, eğer acil bir durum varsa koruyucu önlükler giyilerek yapılır. Gerek olmadıkça bu işlemler doğum sonrasına ertelenmelidir.
Yine anestezi gibi işlemler hamilenin alerjisi yoksa ve kadın doğum uzmanı onay veriyorsa yapılır. Fakat bu işlemler de doğumdan sonra yapılırsa daha risksiz, daha sağlıklı olur.
Diş ve diş eti hastalıkları gebelikte düşük riskini artırır, tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda hamilelik sürecinde 3 ayda bir diş hekimine muayene olmak, durumu kontrol altına almayı sağlar.
Diş eti rahatsızlıkları hamilelik öncesinde var ise ve tedavi edilmemişse, erken yada düşük doğuma neden olabilmektedir. Bu nedenle gebelik öncesi diş ve diş eti temizliğine yeterince dikkat edilmeli, hamilelik sürecinde yaşanabilecek olumsuzluklar en aza indirgenmelidir.
Hamilelik döneminde iyi beslenme ile birlikte gerekli ağız bakımı yapıldığında hamilelik dönemi normal dönemden farklı seyretmez ve sorun yaşanmaz.
Hamilelik sürecinde yapılması gerekenlerden genel olarak söz edersek;
Ağız içi hijyenine önem verilmeli. Günde iki defa iki üç dakika dişler fırçalanmalı. Ara öğünler sonrası özellikle tatlı atıştırmalıklar yendiyse dişler fırçalanmalı. Ara yüz fırçası ve diş ipi her gün kullanılarak diş araları düzenli olarak temizlenmeli.
3 ayda bir yapılacak diş hekimi kontrollerinde gerekirse diş taşı temizliği gibi işlemler yaptırılabilir. Anne ve bebeğin sağlığı için dengeli ve sağlıklı beslenme önemli. Hamile, sağlığına dikkat etmeye çalışarak hastalıklardan korunmalı, bu şekilde mümkün olduğunca az ilaç tüketmeye çalışmalı. Sağlıklı beslenen hamilelerin doğacak çocuklarının da dişleri sağlıklı olacaktır.
Menopoz döneminde Ağız ve Diş Sağlığı İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Menopoz: Menopoz kadın yaşamında hormonal, biyolojik ve psikolojik değişikliklere neden olur. Kadınlık hormonu olan östrojen azalır. Östrojen hormonunun düşüşü kemiklerdeki kalsiyum seviyesini de düşürür. Buda kemik erimesine yani osteoporoza neden olur. Diş ve diş etleri sağlıklı değil ise dişleri çevreleyen kemiklerdeki erime süreci hızlanır. Menopozla birlikte vücuttaki tüm kemiklerde erime görülür. Dişi çevreleyen kemiklerdeki erime yoğun yaşandığında dişlerin yerlerinde sağlam bir şekilde tutunamayarak, sallanmalarına neden olur. Menopoz sürecinde vücudun kalsiyum ihtiyacı için beslenme yeterli gelmediğinde ilaçla tedavi uygulanır.
Menopoz döneminde ağızda kuruluk, hassasiyet, ağrı, yanma, tat almada değişim, diş etlerinde kızarıklık ve iltihap, çene kemiği erimesi yaşanabilir. Diş eti iltihapları ve çürükler sıklıkla bu dönemde görülür.
Menopoz sürecinde ağız ile ilgili yapılması gereken ekstra bir bakım yoktur. Önemli olan menopoz öncesi diş ve diş etlerinin sağlıklı olması yani ağız içi hijyenin sağlanmış olmasıdır. Böylece ilerde oluşabilecek sağlık sorunlarının önüne geçilebilir.
Doğum kontrol ilaçları
Doğum kontrol hapları içerdikleri hormonlar nedeniyle gebelikteki gibi diş eti sorunlarına neden olabilirler. Hapların yan etkilerinden biri diş etlerinde kızarıklık, kanama ve hassasiyetin oluşumudur. Doğum kontrol hapları uzun süre kullanıldığında diş eti iltihaplarına neden olabilirler.
Diş ve diş eti temizliği, dişlerin fırçalanması, diş ipinin kullanılması yaşam boyu uygulanmalıdır. Kadınların biyolojik farklılıkları ve dönemsel değişiklikleri gereği ağız içi hijyene daha fazla önem vermeleri gerekir.